Bilgi işlemde, eşler arası (P2P) ağ, dosyaları depolayan ve paylaşan tek bir cihazdan oluşur. Her katılımcı (müştereken) bir akran gibi hareket eder. Genel olarak, tüm düğümler aynı güce sahiptir ve aynı işlevi yerine getirir.
Finansal teknolojide eşler arası, genellikle kripto para birimlerinin veya dijital varlıkların dağıtılmış bir ağ aracılığıyla değiş tokuşu anlamına gelir. P2P platformları, alıcıların ve satıcıların aracılara ihtiyaç duymadan ticaret yapmasına olanak tanır. Bazı durumlarda, web sitesi borç verenlerle borç alan arasında bağlantı kuran bir P2P ortamı da sağlayabilir.
P2P mimarisi farklı kullanımlar için uygun olabilir, ancak 1990’ların başında ilk dosya paylaşım programlarının oluşturulmasıyla popüler hale geldi.Bugün, P2P ağları birçok kripto para biriminin temelini oluşturuyor ve bunların çoğunu yapıyor. blok zinciri şirketi. Ancak P2P, web arama motorları, çevrimiçi medya platformları, çevrimiçi pazar yerleri ve IPFS (Gezegenler Arası Dosya Sistemi) web standardı dahil olmak üzere diğer dağıtılmış bilgi işlem uygulamalarında da kullanılır.
P2P Nasıl Çalışır?
Özünde, P2P sistemleri dağıtılmış kullanıcı ağlarını yönetir. A, merkezi bir yönetim veya sunucu yoktur, çünkü her düğüm dosyanın bir kopyasına sahiptir ve düğüm, diğer düğümler için hem istemci hem de sunucu görevi görür. Bu nedenle, her portal diğer portallardan dosya indirebilir veya başka portallardan dosya yükleyebilir. İstemci aygıtların merkezi bir sunucudan dosya indirdiği istemci sunucu sistemleri ile P2P ağları arasındaki temel fark budur.
Bir P2P ağında, bağlı cihazlar dosyaları ve dahili depolama alanlarını paylaşır. Kullanıcılar, veri paylaşımını kolaylaştırmak için tasarlanmış yazılımı kullanarak ağdaki diğer cihazları dosya bulmak ve indirmek için sorgulayabilir. Bir kullanıcı bir dosya yüklediğinde, dosyanın kaynağı olarak işlev görür.
Başka bir deyişle, bir düğüm istemci olarak davrandığında, ağdaki diğer düğümlerden dosya indirir. Ancak bir sunucu görevi gördüğünde, diğer düğümlerin dosya indirebileceği bir kaynak haline gelir. Ancak pratikte bu iki görev aynı anda gerçekleştirilebilir (örn. A dosyasını indirin, B dosyasını yükleyin).
P2P ağları, her düğüm dosya depoladıkça, aktardıkça ve aldıkça kullanıcı tabanları büyüdükçe daha hızlı ve daha verimli hale gelir. Ayrıca, dağıtık mimarileri, P2P sistemlerini siber saldırılara karşı oldukça dayanıklı hale getirir. Geleneksel modellerin aksine, P2P ağlarında tek bir arıza noktası yoktur. Uçtan uca sistemleri yapılarına göre ayırabiliriz. Bu üç ana tür, yapılandırılmamış, yapılandırılmış ve hibrit P2P ağları olarak adlandırılır.
Yapılandırılmamış P2P Ağları
P2P ağları eş koordinasyonu olmadan çalışmaz. Katılımcılar gayri resmi iletişim kurarlar. Bu sistemlerin yüksek G/Ç trafiğine (yani, birçok düğümün ağa girip çıkması) dirençli olduğu düşünülmektedir. Yapılandırılmamış P2P ağlarının oluşturulması kolay olsa da, arama sorguları mümkün olduğu kadar çok eşe gönderildiği için yüksek CPU ve bellek kullanımı gerektirir. Özellikle az sayıda kullanıcı istenen içeriği sağlıyorsa, istekler ağı doldurur.
Yapılandırılmış P2P Ağları
Buna karşılık, yapılandırılmış P2P ağları, içerik mevcut olmasa bile ağ geçitlerinin dosyaları verimli bir şekilde aramasına izin veren yapılandırılmış bir mimariye sahiptir. Çoğu durumda, bunu başarmak için veri aramalarını basitleştirmek için hash işlevleri kullanılır. Organize ağlar iyi çalışmasına rağmen, merkezi olma eğilimindedirler ve genellikle yüksek kurulum ve bakım gerektirirler. Ek olarak, yapılandırılmış ağlar yüksek G/Ç trafiği için daha esnektir.
Hibrid P2P Ağları
Hibrit P2P ağları, geleneksel istemci-sunucu modellerini bazı eşler arası özelliklerle birleştirir. Örneğin, eşler arası bağlantıyı destekleyen merkezi bir dağıtım tasarımı içerebilirler. Diğer iki modelle karşılaştırıldığında, hibrit modelin genel performansı daha iyidir. İki yöntemin ana avantajlarını birleştirerek, hem önemli performans hem de arıza süresi sağlayabilirler.
Merkezi ve Merkeziyetsiz Karşılaştırması
P2P yapısının kendisinin dağıtılmış olmasına rağmen, aynı zamanda bir düzeyde ademi merkeziyetçilik olduğuna dikkat etmek önemlidir. Tüm P2P ağları düzenlenmemiştir. Aslında, birçok sistem ağ trafiğini yönlendirmek için merkezi bir otoriteye ihtiyaç duyar, bu da onları merkezi hale getirir.
Örneğin, bazı P2P dosya paylaşım sistemleri, kullanıcıların diğer kullanıcılardan dosya aramasına ve indirmesine izin verir, ancak bu kullanıcılar, arama sorgularını yönetme gibi diğer işlemlere katılamaz. Ayrıca, ortak bir hedefe sahip az sayıda kullanıcı tabanının hakim olduğu küçük ağların, merkezi ağ altyapısından yoksun olsalar bile yüksek düzeyde merkeziliğe sahip oldukları söylenebilir.
P2P’nin Blockchainlerdeki Rolü
Satoshi Nakamoto, Bitcoin’i ilk günlerinde “eşler arası elektronik ödeme sistemi” olarak tanımladı. Bitcoin, bir dijital para birimi biçimi olarak yaratıldı. Blockchain adı verilen dağıtılmış bir defter tarafından kontrol edilen bir P2P ağı aracılığıyla bir kullanıcıdan diğerine aktarılabilir. Bu durumda, Bitcoin ve diğer kripto para birimlerinin aracılara veya merkezi dağıtıma ihtiyaç duymadan dünya çapında transfer edilmesini sağlayan blok zincirinin P2P mimarisidir. Ayrıca blok onay ve onay sürecine katılmak isteyen herkes Bitcoin node olarak çalışabilir.
Bu nedenle, Bitcoin ağında işlemleri kaydeden ve işleyen bir banka yoktur. Bunun yerine blockchain, tüm işlemleri herkese açık olarak kaydeden bir dijital defter olarak çalışır. Temel olarak, her düğüm, blok zincirinin bir kopyasını tutar ve verilerin doğru olduğundan emin olmak için diğer düğümlerle karşılaştırır. Ağ, kötü veya uygunsuz davranışı hızla reddeder. Blockchain kripto para birimi durumunda, düğümlerin farklı işlevleri olabilir. Örneğin, tam düğümler, işlemleri protokol kurallarına göre zorlayarak ağ güvenliği sağlar.
Her tam düğüm, dağıtılmış defterin gerçek durumunu belirlemek için işbirlikçi çabalara yardımcı olabilecek, blok zincirinin eksiksiz, güncel bir kopyasını tutar. Ancak, tüm ucuz destekçilerin madenci olmadığını not etmek önemlidir.
Avantajları
Blok zincirinin eşler arası mimarisi birçok avantaj sunar. En önemlisi, P2P ağları, geleneksel pazar tabanlı dağıtım sistemlerinden daha fazla güvenlik sunar. Blok zincirlerinin çok sayıda düğüme dağıtılmış olması, onları birçok sistemin başarısız olmasına neden olan hizmet reddine (DoS) karşı dirençli hale getirir.
Bir yandan, bir saldırganın verileri değiştirmesi imkansızdır, çünkü verilerin blok zincirine eklenmesinden önce deliklerin çoğunun doğrulanması gerekir.
Bu, özellikle Bitcoin gibi büyük ağlar için geçerlidir. Daha küçük blok zincirleri saldırılara karşı daha az savunmasızdır çünkü birçok düğüm biri veya diğeri tarafından ele geçirilebilir (buna %51 saldırısı denir). Sonuç olarak, çoklu doğrulama gereksinimleriyle birleştirilmiş dağıtılmış bir eşler arası ağ, kötü niyetli faaliyetlere karşı daha fazla esnekliğe sahip bir blok zinciri sağlar.
Bitcoin’in (ve diğer blok zincirlerinin) bizans toleransına sahip olmasının sebeplerinden biri de P2P modelidir. Güvenliğin yanı sıra, kripto para birimi blok zincirlerinde P2P mimarisinin kullanılması, onları merkezi makamların incelemesine karşı dirençli hale getirir. Standart banka hesaplarının aksine, kripto para cüzdanları devlet tarafından dondurulamaz veya geri alınamaz.
Bu direniş, özel ödeme sağlayıcıları ve içerik platformlarını sansürleme çabalarını da etkiliyor. Bazı içerik oluşturucular ve çevrimiçi satıcılar, başkalarının ödemelerini bloke etmesini önlemek için kripto para birimi ödemelerini kullanır.
Sınırlamalar
P2P ağları ve blockchain kullanımının birçok avantajı olmasına rağmen, bazı sınırlamaları da vardır.
Dağıtılmış bir defterin merkezi bir sunucu yerine her düğümde güncellenmesi gerektiğinden, blok zincirine işlem eklemek çok fazla bilgi işlem gücü gerektirir. Bu daha fazla güvenlik sağlasa da performans büyük ölçüde düşer ve bu da ölçeklenebilirlik ve daha geniş çapta benimsenmenin önündeki en büyük engeldir.
Yine de kriptograflar ve blockchain geliştiricileri, ölçeklenebilirlik çözümleri olarak kullanılabilecek alternatifler arıyor. Bunların başlıca örnekleri arasında Lightning Network, Ethereum Plasma ve Mimblewimble protokolü yer alır.
Başka bir sınırlama, bir hard fork sırasında meydana gelebilecek saldırılarla ilgili olabilir. Blok zincirlerinin çoğu merkezi olmayan ve açık kaynak olduğundan, bir sayı, yeni bir ağ benzeri sistem kurmak için ana zincirden ayrılan kodu kopyalayabilir ve değiştirebilir. Sert bölünmüş uçlar mükemmeldir ve kendi başına bir tehdit oluşturmaz. Ancak, belirli güvenlik önlemleri düzgün bir şekilde uygulanmazsa, her iki kanal da tekrarlanan saldırılara karşı savunmasız olabilir.
Ek olarak, P2P ağlarının dağıtılmış doğası, blok zincirinin dışında kontrol edilmesini ve düzenlenmesini zorlaştırır. Bazı uygulamalar ve P2P şirketleri yasa dışı faaliyetlerde ve telif hakkı ihlallerinde bulunmuştur.
Son Fikirler
Binalar, eşler tarafından birçok farklı şekilde oluşturulabilir ve kullanılabilir ve kripto para birimlerini mümkün kılan blok zincirlerinin merkezinde yer alır. P2P ağları, işlem kayıtlarını geniş bir düğüm ağı üzerinden dağıtarak güvenlik, sorumluluk ve denetim direnci sağlar. P2P sistemi, blockchain teknolojisine sağladığı faydaların yanı sıra, dosya paylaşım ağlarından enerji değişim platformlarına kadar diğer dağıtılmış bilgi işlem uygulamalarına da fayda sağlayabilir.
Bu post hakkında tartışma